MAZERET  ÜRETMEK MUSTAFA AKAY

Türkiye, en önemli seçimlerinden birisini pazar günü yaptı. Bu seçim önemliydi. Çünkü, bir rejim değişikliğine gidildi. Bunu bir karşı devrim olarak de niteleyebiliriz.

Seçim, adaylar ve partiler açısından eşit koşullarda yapılmadı. İktidar devletin tüm olanaklarını kullanarak, muhalefeti güçsüz duruma düşürme planını güzel uyguladı.

Ancak, bunlar muhalefetin kaybetmesinin bir mazereti olarak görülmemelidir. Yani, muhalefet  yenilgiyi mazeretle  örtbas etmeye çalışmamalıdır. Oylar çalındı gibi bahaneler üretmeye kalkmamalıdır. Oyların çalındığı, seçimlerin böyle kaybedildiği fasa fisodur. Adam, öyle ya da böyle seçimleri kazanmıştır. Bükemediğin bileği öpeceksin ve hatayı kendinde arayacaksın. Nerede yanlış yaptım diye soracaksın kendine. Biz, her  seçimden sonra yazarız, “seçim biter seçim başlar” diye. Her an tetikte olacaksın.

Seçmenin karşısına doğru isimlerle çıkmazsan, aday belirlemelerinde hep aynı hataları yaparsan, inandırıcı olamazsın. O zaman sonuçlarına da katlanacaksın.

Özellikle CHP açısından, artık liderlik ve örgüt yöneticilikleri sorgulanmalıdır. Köye ya da seçmene seçimden seçime gitmekle olmadığı aşikar bu işlerin.  İki seçim arasında yatıp, iki  aylık seçim  sürecinde broşür dağıtmakla sonuca ulaşmanın olanaklı olmadığı görülmelidir.

Örgütün, sadece yönetici kadrolardan  oluşmadığı gerçeği kabullenilmelidir. Toplumun kılcal damarlarına parti binalarında oturularak girilemez. Toplumun kılcal damarlarına girilemeyince de başarı yakalanamaz.

Şimdi, en alttan en tepeye kadar özeleştiri zamanıdır. En kısa sürede bu yapılmalıdır. Bu yapılmadığı takdirde gelecekte de başarı yakalanamaz. Bilinmeli ki, 6 ay sonra yeni bir seçim süreci başlayacak. Başarmak için şimdiden kollar sıvanmalıdır. Yoksa, yine hüsran olur. Yeni hüsranlar da beraberinde yeni mazeretleri getirir.