YERLİ ESNAF MUSTAFA AKAY

Batı yıllarca,  doğayı katledip çevreyi harap ettikten sonra aydı. Gördü ki ormanlar yok olunca, akarsular ve denizler kirlenince yaşam da bitecek. Kendince önlemler almaya başladı yıllar önce.
Biz de, zaman zaman onların peşine takılıp gidiyoruz. Onlar yaptıktan  sonra epey zaman geçince uygulamaya  kalkıyoruz. Ancak, onlar bu tür işleri yaparken altyapısını ince eleyip sık dokuyarak oluşturuyorlar. Biz ise, yaptım oldu mantığıyla acele kararlar alıyoruz.
Anlatmak istediğimiz, marketlerde poşet konusu.
Bizdeki uygulama 1 Ocak’ta yürürlüğe girdi. Ancak, nasıl yapılacağı konusunda en yetkili kişilerin bile doğru dürüst bilgisi yok.
 Plastik poşetler çevre kirliliği yapıyor. Peki, bu uygulama ile çevre kirliliğinin önüne nasıl geçilecek? Kimse, doğru dürüst bir yanıt veremiyor.
Tartışmalar arasında, bu işin yararlı olmayacağı, devletin ve marketlerin kazanmasına yönelik olduğuna ilişkin  iddialar  da var.
Bu tartışmalar süre dursun.
Bizim, okuyucuya bir başka önerimiz var. Yerli esnaftan alışveriş yapın.
Yerli esnaf; sizin komşunuzdur,  abinizdir, amcanızdır, dayınızdır,  komşunuzdur, köylünüzdür.
Onda varsa, sizde de olur. Dar gününüzde yerli esnaf yanınızda olur. Paranız olmasa da derdinizi görür. Veresiye denilen kavramla sanki bir banka gibidir. Olduğunda verirsiniz,olmadığında alırsınız.
Oysa, kartel marketçiliği öyle midir?
Paranız yoksa yüzünüze bile bakılmaz. Ne cenazeniz bilinir, ne düğününüz.
Kısaca, yerli esnaf candır,hayattır.
Yerli esnaf poşet uygulamasında sizi ezmemek için her şeyi yapacaktır. Ya kartel marketleri? Onlar, bir yandan poşetleriyle reklamlarını yaparak para kazanacaklardır. Kamu malı darmaduman edilirken, haksızlıklar, hırsızlıklar dağ gibi olurken, kafa yormayıp 0.25 kuruşluk poşete kafa takarak, asıl meselelerin gözden kaçırılmasına fırsat vermemek daha önemlidir bizce…
Velhasıl, yerli esnaftan şaşmamak gerekir.